TÜİK 2019 yılının ilk  6 ayında  şaşkınlık yaratan turizm rakamlarını açıkladı. Şaşkınlık   yaşanmasına  sebep ise turizm beklentisinin beklenenin aksine gelişmesi.  Çünkü yetkililer,  2019 yılında ülkeyi 50 milyon turistin ziyaret edeceğini ve  bu sayede de 35  milyar  dolarlık gelir elde edileceğini  öngörmüştü. Ancak bu öngörünün tersine ilk 6 ayda turist sayısı 19.4 milyon ve gelir de 12.6 olarak belirlendi.  Bu  beklenenin  altındaki  turist sayısın da  elbette  çok fazla nedenler  gizli. Çok uzun zamandır var olan “her şey dahil sistemi”  belki de   yeniden gözden geçirilmeli. Çünkü  bu sistemle gelen turist, hiçbir harcama yapmadan tatil süresi bitince   uçağına binip ülkesine dönüyor. Bu bağlamda yıllar önce güneyde otellerin hınca hınç dolu olduğu yıllarda yöre esnafıyla  yaptığım söyleşide  “oteller dolu ama bunun yöremize ve   ülke ekonomisine hiçbir katkısı yok. Çünkü en ufak bir harcama yapmadan; “ yiyip, içip, eğlenip  gidiyorlar” demişlerdi. Bu arada gelen turist seviyesinin çoğunun  ekonomik anlamda  dar gelirli oluşu da  ülke de   hiçbir harcama yapmadan gitmelerine sebep oluyor. Turizm gelirleri fazla olan diğer ülkelere baktığınız da   bu ülkelere giden turistlerin ekonomik anlamda güçlü oldukları; seçimlerinin   bütçe ağırlıklı değil, gittikleri ülkenin yaşanmışlıklarına, iç huzuruna  bakmalarıyla doğru orantılı olduğu görülüyor. Dolayısıyla Onların beklentileri bütçeden uzak huzurlu bir tatil tercihinden yana olurken, bize  gelen turistlerin   aradıkları ise sadece ve sadece ucuz tatil imkanından  yaralanmak şeklinde oluyor.  Öger Şirketler grubunun kurucusu Vural  Öger,  başarılı  turizmci olmasının yanı sıra  ülkemize çok fazla katkı sağlamış bir iş insanı. Öger bir söyleşimde ülke turizmini  değerlendirirken sanki  bu günleri görürcesine  ” her şey dahil otellere karşı sürekli uyarılarda bulundum. Bu işe sıkı kriterler getirilmesi ve iyi planlama yapılması gerektiğini söyledim. Ancak Bodrum ve Alaçatı dışında, bazı kıyı kentlerimiz bozuldu. İnsanlar otantik destinasyonlar arıyor. Türkiye’nin ise üst gelir grubuna mensup kültürel değerlere ilgi duyan turiste ihtiyacı var. Ülkemizde ki, turizm politikasında  genel olarak kıyı  şeritlerinde güneş, kum ve deniz turizmi ön planda yer almakta. Türkiye de turizm denince herkes plaj, deniz, sahil  olarak bir değerlendirme yapıyor. Dolayısıyla kültür turizmi geri planda kalıyor. Ankara’daki politikacılar ve belediye başkanları ise sadece ülkeye gelen turistleri sayıyor.”  demişti.Ne kadar güçlü bir öngörüymüş!

383 766 284