Ülkemizde “muhalif olmak-muhalif duruş” çok tartışılan bir kavram olarak bilinse de anlamı incelediğinde, haksızlığa uğratılmış bir kavram olduğu görünür. Bilindiği veya düşünüldüğü gibi muhalif olmak; saygısızlık yapıp, yapılana karşı çıkmak değil, kendi bakış acını dillendirerek görüşlerini aktarmaktır. Yaşanmakta olunan haksızlığa, adaletsizliğe, ayrımcılığa karşı; hakkın, adaletin, doğrunun ve mazlumun yanında yer almaktır. Muhalif duruş; statükolara karşı çıkmak , özgürlükleri genişletmek, çağ dışı yasakların tedavülden kaldırılmasına katkı sağlamak, insanlık adına varsa yanlış ve eksiklik; dürüstçe ifade edebilmektir. Muhalefet, güçlünün yanında olup kudretliyi alkışlamak değil, kendi düşünce ve aktarımlarınla daha doğru ve adil olana ulaşılmasında katkı sağlamaktır. Elbette muhalif görüşün anlam ve değer kazanması için bunu hak edecek bir içeriğinin olması da önemlidir.Yıllar önce muhalif kimliğiyle bilinen sanatçı Metin Uca ile yaptığım bir söyleşide;“Muhalif bir görüntüm yok ben muhalifim. Bu görüntüm değil gerçek halim. Biliyorum bu özelliğim sıkıntı yaratıyor. Olsun önemli değil. Çünkü muhalif olmak önemli. “İtaat et “kültürünün yerleştirilmeye çalışıldığı, kaderciliği kabul etmenin altının özellikle çizildiği, soru sormanın oyun bozanlık kabul edildiği değil, hayatın gerekliliğini olduğuna inanıyorum . Siz soru sorarsanız, sizi izleyenler de nasıl hesap sorulacağını görürler. İnanmadığın eksik bulduğun bir konuda sessiz kalmak; köleci zihniyeti kabul etmek olur ki sunucu” kul “ olmakla biter. Bu nedenle ülkeyi ve ülke insanlarını tanımak önemlidir. Geriye doğru baktığınızda;her seferinde ABD’ nin belirleyiciliğini, her seferinde daha farklı yöntemlerle ama hep gençleri kullanarak kabul ettirdiği unutulmamalı.” Demişti. Ne kadar doğru söylemiş!