1990’ların son yıllarında yaptığım bir söyleşide Sayın Murat Karayalçın’la siyasette kadının pozitif ayrımcılığı ile ilgili konuşmuştuk
1990’ların sonlarına doğru sanki bir sihirli el değmişcesine herkes pozitif ayrımcılığı konuşuyor ve bu düşünce doğrultusunda da pozitif ayrımcığı tartışıyordu. Kimileri gerekliliğini savunurken, kimileri de bu “kadın için ikirciliğe neden olur “diyordu. Peki, ben ne düşünüyordum? Elbette bu ayrımcılığa karşıydım! Ancak bir yerden başlanması da gerekiyordu. Her ne kadar dünyada seçme ve seçilme hakkını; Atatürk’ün katkılarıyla ilk alan ülke olsak da, önem ve kıymeti bilinmemiş ki kadınlar hep geri planda kalmaktaydı. Bu nedenlede, kesinlikle kısa bir sürede olsa pozitif ayrımcılıkta kotanın getirilmesinin gerekliliğini savunanlardandım. Hatta bu bağlamda TRT 1 kanalında yayınlanan bir söyleşimde siyasette kadının yol alması ve emsal teşkil etmesi için bir süre kota getirilmesinin gerekliliğini de savunmuştum.Aradan yıllar yıllar geçti .!!!!!!!. Şimdi geldik 2019 yılının ikinci yarısına! Aradan sadece yıllar geçmiş! Pekte yol alınmamış ki bu gün yine yana tüte kadının pozitif ayrımcılığı üzerine tartışılıyor, tartışıyoruz. Oysa ki nufusun %50 sinin doğuranı %50 sinin de eşi olan kadının pratik zekası ve aklı bu ayrımcılığı çoktan çözmeliydi.!!Saygıyla,sevgiyle,hoşcakalın